27 Şubat 2015 Cuma
Beş Kardeş Özet
Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz… Beş kardeşten oluşan bu aile, eski bir mahallede, dededen kalma ahşap bir konakta birlikte yaşamaktadırlar. Kardeşlerin en büyüğü Sait, depremde anne ve babalarını kaybettiklerinden beri ailenin babası gibidir. Tüm kardeşleri, her türlü zorluğa rağmen bir arada tutmayı başarmıştır. Duygusal gazeteci Nazım, mahallenin imamı Turgut, şarkıcılık hayalleri kuran bodyguard Orhan ile at yarışı tutkunu havai Aziz; hepsi Sait'in çocuğu gibidirler ve birbirlerinden ayrı bir yaşam sürmeyi hayal bile etmemektedirler. Ta ki Sait bir gün kardeşlerine, evleneceğini açıklayana kadar…
23 Şubat 2015 Pazartesi
Fatih Artman (Aziz)

Fatih Artman
Aziz
Beş kardeşin en vurdumduymazı, en havaisi. Kardeşlerin en küçüğü ve aileye sonradan eklemlenmiş gibi duranı. Sanki Sait'in ve kardeşlerin kaygıları, Aziz'e hiç uğramadan geçip gidiyor gibi. Onun dünyasında kaygıya yer yok. Varsa yoksa atlar, varsa yoksa altılı ganyan...
Nadir Sarıbacak (Nazım)

Nadir Sarıbacak
Nazım
Beş kardeşin en duygusalı, gözü yaşlı olanı, romantiği, eli kalem tutanı. Nazım şiir sever, şiir seveni daha çok sever. Geceleri odasından daktilo sesleri eksik olmaz. Ama gündüzleri, çalıştığı gazete için canla başla adliye haberleri peşinde koşturmakla geçer. Yarısını da elinden kaçırır. Çünkü ruhu şiddet için değil, duygulu hikayeler için yaratılmıştır Nazım'ın. Bir gün o büyük haberi yakalayıp rüştünü ispat edeceğinden emin. Ama o büyük haberin peşinde sürükleneceği yerleri, Nazım'ın zayıf sinirleri kaldırabilecek mi, orası meçhul.
Kardeşlerin içinde, Sait abisine en düşkün olan Nazım. Sait'i abisi değil, tam olarak babası yerine koyuyor. Bu yüzden Sait'in hayatındaki dalgalanmalar en çok Nazım'ı etkiliyor. Yaş sıralamasında Sait'ten hemen sonra gelse de, ailenin küçüğü olmaya müsait bir sinir sistemi var. Olaylar ters gitti mi, elinin ayağına dolanması, ve hatta düşüp bayılması an meselesi. Gazetecilik hayatı onu hiç beklemediği bir yola soktuğunda, bu kırılgan yapısı Nazım'ın en büyük sınavı olacak.
Tansu Biçer (Turgut)

Tansu Biçer
Turgut
Beş kardeşten en sakin, en efendi, en Allah'a yakın olanı. Mahallenin imamı. Müezzin atanamadığı için müezzini de. Gerçi beter bir sesi var ama olsun; kalbi temiz ve sorumluluk sahibi. Beş vakit vicdanlı ve yalansız.
Sakin, sessiz bir adam. Hiçbir kardeşine kıyamaz ama abisinin yeri başka. Abisinden ödü patlar. Sait'in de en aklı başında bulduğu kardeşi, evdeki yardımcısı. Hiç aşık olmadı, nasıl bir duygudur bilmiyor. O, ulvi meselelerin adamı ne de olsa. Aşık olduğunda, bütün dünyası altüst olacak.
Turgut'tan bahsediliyorsa, onu birinden ayırmak pek mümkün değildir. Osman Amca. Osman Amca, Turgut'un yardımcısı. Caminin yanındaki müştemilatta yaşayan bir adam. Caminin demirbaşı gibi. Kulağının neyi duyup, neyi duymadığı bir muamma olan Osman Amca'yla Turgut ayrılmaz bir ikilidirler.
Osman Sonant (Orhan)

Osman Sonant
Orhan
Beş kardeşin ortancası, şöhret rüyaları göreni, en hayalcisi. Popüler hayaller bunlar... Küçükken babasının Zeki Müren, Müzeyyan Senar plaklarına sarılıp uyurdu. Elinde saç fırçasıyla ayna karşısında şarkı söylemeyi kim icad etmişse, büyük adamdı. İnsan, yeteneğini bir şekilde farkedecek...
Ondaki müzik yeteneğini kimse keşfedemedi ama o kendinde varolan cevherin farkında. Şahane ve farklı bir sesi olduğunu düşünüyor. Bir gün albüm çıkaracak mutlaka.
Hayallerinin birkaç metre uzağında sadece. Gerçekten öyle. Çünkü eski usül bir taverna kapısında güvenlik işi yapıyor. Taverna, abisinin eski arkadaşı ama aynı zamanda husumetlisi Kudret'in.
Orhan, tavernanın piyanist şantörü Taşkın'a sinir oluyor. Ondan çok daha yetenekli olduğunu düşünüyor. Gündüzleri, Taşkın'ın tavernada bulunmadığı zamanlarda, Taşkın'ın orguyla egzersizler yapıp, kendini geliştirmeye çalışıyor.
Serkan Keskin (SAİT)

Sait
Beş kardeşin abisi, annesi, babası, her şeyi... Mahallenin balıkçısı. Yıllarca, dükkanından kazandığı paralarla kardeşlerine baktı. Daha uzun yıllar da bakacak gibi görünüyor. Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. Hepsini okuttu, sınav çıkışlarında bekledi, ateşlenince alınlarına sirkeli bezi o koydu... Kardeşlerin abileri olmadı mı elleri ayakları birbirine karışır, işleri ters gider, hayat manasını kaybeder.
Evin, ütüsü, çamaşırı, bulaşığı, temizliği hep ondadır. Kardeşlerine çeki düzen verir, dertlerine mantıklı çözümler bulur, sonra da onları her sabah o kapıdan hayatın içine salar.
Sait, fedakar bir anne babanın toplamı kardeşleri için. Kardeşleri, “arkamda kapı gibi abim var” diye tembelleşsinler istemediği için disiplinlerini de sıkı tutuyor çocukların.
Tertemiz bir adam. Kontrolcü, düzenli, ahlaklı. Sözünün eri. Kardeşlerinden müteşekkil ailesinin dertleriyle uğraşırken, Sait bir küçük aralık bulup evlenip barklanamadı. Ama kalbinde kapanmayan bir aşk yarasıyla yaşadı senelerce. O tek aşk, Fahriye. Onu bırakıp giden Fahriye. Ardına bile bakmayan Fahriye. Ama yeni bir gelişmeyle, artık o yaraya bir deva bulmak kararında.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)